Ankara Savaşı'nda Neler Oldu Yıldırım Beyazıt'ın Son Anları
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
20 temmuz
1402 tarihinde çubuk ovasında gerçekleşen ankara savaşı ortaçağ'ın ve türk
tarihinin en kanlı çarpışmalarından biri olarak bilinir. Osmanlı
devletinin 4.padişahı kısa sürede sınırlarını genişleterek bölgesinin
tartışmasız en öneli gücü haline getirdiği devletini ve iktidarını gözü
karalığı ile savunmuştur. Savaşlara ordusuyla birlikte iştirak eden ve
yeri geldiğinde en önde kılıç sallayan bu genç hükumdarın adı beyazıt namı
diğer yıldırımdı. Çoğunlukla piyadelerden ve kendisine bağlı beyliklerden
toplanan süvarilerden oluşan ordusuna hükmeden bu genç savaşçının karşısında
ise. Yaşlı ancak
hayatı boyunca hiç bir savaşı kaybetmemiş orta asya savaş taktiklerine ve
geleneklerine göre düzenlenmiş çoğunluğu süvarilerden oluşan ordusuyla
Emir Timur bulunuyordu. Ankara
savaşında ordu taktikleri ve düzeni açısından iki farklı ordu karşılaşmıştır
Osmanlı ordusu klasik manada bir roma ordusuna benzerken timurun ordusu tipik
bir orta asya ordusuydu. Timur
devletinin dünyada ki mutlak iktidar hakkına sahip olan cengiz han devletinin
devamı olduğunu öne sürüyordu bu sebeple hakan veya han ünvanı kullanmak yerine
daha düşük bir mertebe olan emir ünvanını kullanmayı tercih etmiştir. Kısa sürede
büyük zaferler kazanan yıldırım beyazıt ise klasik manada anadolu
selçuklulardan gelen müslüman-türk aristokrasisi ile devleti yönetmek yerine
balkanlarda elegeçirilen bölgelerin hristiyan aristokrasisi ile yeni bir denge
siyaseti kurmayı tercih etmiştir. Bu noktada Yıldırım Beyazıt nezaman
ayaklanacağını bilmediği ve halen iktidar peşinde olan türk beylerine
güvenemiyordu. Timur
Yıldırım beyazıttan ilk olarak kendisinden kaçan beylerin iadesini istemiş ancak
yıldırım beyazıt timur'a çok sert bir yanıt vererek onu savaşa davet etmiştir
sonrasında ki müzakere çabalarıda netice vermemesi üzerine timur ordusuyla
anadoluya girerek yıldırımdan şu isteklerde bulunmuştur; ·Anadolu beylerinden aldığı toprakların geri verilmesi. ·Kara Yusuf ve Ahmet Celayir'in kendisine teslim edilmesi. ·1.Bayezid'in Timur hakimiyetini
tanıması. ·Kemah Kalesi ve çevresinin geri verilmesi. ·Şehzadelerden birinin rehin olarak verilmesi. tabiki bu
istekler yıldırım gibi bir hükümdarın kabul edemeyeceği türden isteklerdi 19 temmuz
tarihinde yıldırım beyazıt adına yakışır şekilde bir hızla çubuk ovasına
geldiğinde timurun ordusunu ovaya yayılmış ve savaş düzeninden uzak bir şekilde
buldu. Yıldırım Beyazıt büyük bir hata yaparak kurmaylarının vakit kaybetmeden
saldırma isteğini geri çevirmiş ve bu şekilde bir saldırının mertliğe
sığmayacağını söylemiştir. Niğboluda
üstün haçlı ordusuna karşı kazandığı zaferden ötürü oldukça kendinden emin olan
yıldırım beyazıt timur'a karşı kazanacağı zaferin gafil avlanmış bir ordu
üzerinden olmasını istemiyordu. Timur'un 140 bin kişilik ordusuna karşı
yıldırım yaklaşık 85 bin kişilik bir orduyu ancak toplayabildiği halde 20
temmuz 1402 sabahı iki ordu savaş düzeni aldılar ilk hamle yıldırım beyazıttan
geldi ve ortadaki hafif piyadeler olan azapları öne sürdü hilal taktiğiyle
azaplara saldıracağını düşündüğü timur ordusunu böylece sararak imha
edebilecekti. Niğbolu savaşında avrupalılara karşı işe yarayan bu taktik
timur'a karşı etkili olmadı timurun süvarileri yerlerinden hareket etmedi ancak
timurun okcuları osmanlı azaplarının üzerine yağmur gibi ok yağdırırken azaplar
geri çekilmeye başladı. Bu durum üzerine yıldırım beyazıt yeniçerilerin ve
sipahilerin saldırması emrini vererek genel bir taaruza geçti fakat timur'un en
güvendiği komutanlarından olan isen buga komutasındaki ağır zırhli ve
birbirlerine zincirlerle bağlanmış olduğu halde ağaçların ardına saklanmış olan
32 savaş fili bir anda ortaya çıkarak sipahiler ve yeniçerilerle yüzyüze
gelmiştir. Osmanlı ordusunun daha önce hiç görmediği bu canlılara karşı
mücadelesi tüm fillerin etkisiz hale getirilmesiyle sonuçlanmış olsa da. Ordunun
en elit birlikleri ağır kayıplar vermiştir. Sonrasında
timur süvarilerine yeniçeriler ve rumeli birliklerine saldırı emrini verir
dalga dalga gelen timur süvarilerine karşı durmakta zorlanan yorulmuş osmanlı
askerlerine destek için yıldırım beyazıt anadolu askerlerinden oluşan
ordunun sağ kanadını desteğe çağırır fakat sağ kanattaki kara
tatarlar timurla çoktan anlaşmıştır destek yerine rumeli kuvvetlerine ve
stefan lazareviç komutasında ki sırp kuvvetlerine saldırır. sol kanada
komuta eden şehzade süleyman'ın anadolu beyliklerinden gelen birlikleride timur
ordusunda ki anadolu beylerinin kendi bayraklarını açması sonucu timur tarafına
geçerek sol kanadın bir anda çökmesine sebep olurlar. Bu durum karşısında bozguna uğrayan osmanlı ordusu için yenilgi kaçınılmaz bir hal almıştır. Fakat Geri çekilmeyi kendine yediremeyen yıldırım yeniçerileri ile kuşatmayı yararak kaçmak yerine savaşmaya devam etmiştir. Yıldırım savaşırken Osmanlı ordusundaki Vezirler, İsa Çelebi, Süleyman Çelebi, Mustafa Çelebi ve Mehmet Çelebi kuşatmayı yararak kaçmayı başarmışlardır. Yıldırım beyazıt'ın yanında ise son ana kadar sırp prensi stefan lazareviç, kendisine sadık bir kaç türk paşa ile askerleri ve yeniçerileri kalmıştır. 10 saat süren savaşın sonlarına doğru emrinde kalan bir kaç bin yeniçeriyle kuşatmayı yararak çıkmaya ikna edilen yıldırım kuşatmayı yarmakta başarılı olsa da atının tökezlemesi sonucu düşmesi üzerine timur'a esir düşmüştür.
Yorumlar
Yorum Gönder